Aklımızdan-hayalimizden dahi geçmeyen Süper Lig'e artık bir maç kadar yakınız. 90 dakika sonunda bizim 44 yıllık özlemimizi gidereceğinizden eminim

Ligin büyük kısmını lider olarak oynayan ancak geçen haftaki Altınordu beraberliği ile ikinci sıraya düşen Giresunspor ilk ikideki yerini korumak için cumartesi günü sahamızda oynadığımız Akhisar karşısına mutlak üç puan sloganı ile çıktı.
Akhisar’ın puan kaybetmesi halinde 1. Lige veda edecek olması maçın önemini bir kat daha artırıyordu. Bizim açımızdan korkulan olmadı ve son maç öncesi bu kritik müsabakayı 3-0 kazanmasını bilirken maalesef Akhisarspor’u da ikinci lige yolcu ettik.
Beşiktaş’ın unutulmaz kaptanı merhum Vedat Okyar zamanında takımına o kadar çok güveniyordu ki “Ben matematik bilmem. 4-4-2’den 3-5-2’den anlamam. Beşiktaş çıksın Beşiktaş gibi oynasın, kazanır” demişti. Beşiktaş’ı bilmem ama Giresunspor da Giresun gibi çıktı, oynadı ve kazandı. Hakem şöyleydi, Akhisar böyleydi, bizim taktik iyiydi, Altay hoca değiştirmişti; Tuzla, Suat Hocanın görevine son vermişti, oyuncularını kadro dışı bırakmıştı, yok efendim Balıkesir U19 oyuncuları ile çıkacaktı falandı filandı… Bizi ilgilendirmedi. Çıktı bizim çocuklar Giresunspor gibi oynadı ve kazandı…
Tam istediğimiz gibi, ilk dakikadan son ana kadar birlikte hareket ederek, tekmeye kafa uzatarak, bitmek bilmez bir enerji ile devamlı gol arayıp rakibi yıldırarak ve en önemlisi herhangi bir şaibeye meydan vermeden istediğini aldı takımımız.
Akıl almaz bir soğukkanlılıkla kaleyi koruyan Onurcan ile stoperlerimiz Mehmet Taş ve Sergen mükemmellerdi ama bence günün yıldızları iki savunma bekimiz Hayrullah ve Hüsamettin’di.
Erol Can oyunun tüm anlarında vardı, seyrederken biz yorulduk o hala koşuyordu. Nalepa geldiği günden beri en verimli oyununu oynadı, attığı gol ona yakıştı. Yorulana kadar Traore ve Uzodimma mükemmel işler yaptılar. Her atağımızın içinde onlar vardı.
Eren Tozlu geçen haftaki gibi maçı en çok isteyen isimdi. Galibiyet kapısını aralayan goldeki asisti çok klastı. Balde ise yine çok şık bir gol attı. Özellikle maçın son bölümünde akıl almaz gol pozisyonlarına giren takımımızın son adam tercihi Balde olsaydı gol krallığını bile ilan edebilirdi.
İkinci devrenin değişik dakikalarında oyuna giren Caner Hüseyin, Kerem, Sadi, Milinkoviç de büyük bir özveriyle mücadele ettiler. Milinkoviç ve Caner Hüseyin forveti çok pozisyona soktular ama skor daha fazla büyümedi. Muz ortalarına bizi alıştıran Kerem’in bu kez ayağının ayarı pek yoktu. Sadi de oynadığı sürece başarılı bir görüntü sergiledi.
Bu hafta İstanbul’da Tuzlaspor ile Süper Lige çıkma maçımız var. Bir sene boyunca bize unuttuğumuz heyecanları yaşatan, gururla Giresunsporluyum demenin onurunu sunan sevgili Yöneticilerimize, Teknik Heyet ve Futbolcularımıza şimdiden teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Aklımızdan-hayalimizden dahi geçmeyen Süper Lig’e artık bir maç kadar yakınız. 90 dakika sonunda bizim 44 yıllık özlemimizi gidereceğinizden eminim.
Tribünlerde çok güzel bir pankart vardı: Geldik Yolun En Sonuna…
Kolay gelsin hepimize… Yolun sonu inşallah Süper Lig olur.




Paylaşmayı Unutma!