Bakarsınız, gün doğmadan neler doğar! Son 3 maçı kazan, rakiplerin puan kaybetmesini bekle. Şurada kaldı 270 dakika. Biraz dişini sık, rakip karşısında pes etme ve kazanmak için sonuna kadar mücadeleyi elden bırakma.

İlk 2 maç 6 puan, son 2 maç sıfır puan. İşte Giresunspor’un 12 günlük lig özeti bu. Salgın nedeniyle sıkıştırılan ligde 3 günde bir maç yapan Giresunspor, bu yoğun trafikte yorgun düştü ve bu yüzden son 2 maçta önemli kayıplar yaşadı.

Halbuki, Adana ve İstanbul maçlarında alınan galibiyetlerle bayağı umutlanmıştık. Ancak, önce Adana deplasmanında, sonra da Giresun’da Bursa’dan alınan yenilgiler moralimizi bir hayli bozdu. Hadi, Adana Demirspor ile deplasmanda oynanan maçı yol kazası sayalım. Sonra evimizde oynadığımız Bursa maçında yorgunluk yüzünden futbolcularımızın sahada yürüyecek mecalleri yoktu. Bursalı oyuncular koşuyor, bizim oyuncular onların arkalarında nal topluyorlar. Gencimiz de öyle, yaşlımız da. Hal böyle olunca, bu maçta da yenilgi kaçınılmaz oldu.

Belki fikstürün azizliğine uğruyoruz ama, sıkıştırılmış ligin statüsü bu. Lige verilen uzun aradan sonra başlayan çalışmalarda iyi idman yapamadık, ancak rakiplerimiz de aynı durumda. Rakip oyuncular koşuyor, biz sahada bir türlü vites yükseltemiyoruz. Maç trafiği yoğun, anladık ama insan biraz mücadele eder, koşar ve hücuma çıkar. Ayrıca, Giresunspor’u ileriye taşıyacak bir oyuncu da yok! Elimizde bu işi yapabilecek bir Del Vallevar, ama onu da gereğince kullanamıyoruz. Bursa karşısına yedek kulübesinde başlayan Del Valleikinci yarıda sahaya alındı, ama ona yardım ve eşlik edecek bir babayiğit çıkmadı. Oyuncularımız yorgunluktan dolayı sahada koşamıyor ve adeta yürüyerek oynuyorlar. Ayağına her topu alan oyuncu önce frene basıyor, sonra da ya geriye ya da yanındaki arkadaşına pas çıkarıyor. Tabii ki bu durum da rakibin işine yarıyor. Bursa ile oynadığımız maç aynen böyle oldu. O nedenle de evimizde Bursa’ya boyun eğmek zorunda kaldık ve önemli bir avantaj kaybettik.

Şimdi sırada Erzurum maçı var. Bu maçın önemi bizim için bir başka!Futbolda öç alma veya rakibe husumet besleme diye bir şey olmaz, ama Erzurum’un bize yaptığını yanına kar bırakmamalıyız.

Sahada koşmadan ve mücadele etmeden maç kazanılmaz. Maçta görev alacak her futbolcu 90 dakika mücadele edip, rakip karşısında presli ve tempolu bir futbol oynayarak, eline geçirdiği pozisyonları değerlendirmekle yükümlüdür. Yoksa gazozuna oynamıyoruz, bunun bir bedeli var. Profesyonel bir oyuncunun forma ve mücadele aşkı bambaşka olmalı ve sahayı rakibine dar etmelidir.

 Bu maçta Çotanaklardan presli ve tempolu bir oyun bekliyoruz. Daha geride 3 maçımız var, umudumuz azaldı ama, henüz pes etmedik. Yen Erzurum’u, bak Altınordu’ya! Son haftayı da evimizde Altay’ı ağırlayarak geçireceğiz. Her şey bitmiş değil, bu işi sonuna kadar bırakmayalım.

Bakarsınız, gün doğmadan neler doğar! Son 3 maçı kazan, rakiplerin puan kaybetmesini bekle. Şurada kaldı 270 dakika. Biraz dişini sık, rakip karşısında pes etme ve kazanmak için sonuna kadar mücadeleyi elden bırakma. Sahada hırslı ve arzulu bir Giresunspor görmek istiyoruz. Hafta sonu Erzurum maçında şahlanmış bir takım bekliyoruz.

 




Paylaşmayı Unutma!