Bazılarının demeçlerini gazetelerden, sosyal
medyadan ibretle takip ediyorum. Bu çocuklar için yazılanlara bakıyorum. Yok
tahtayı açıncaya kadar deyip moral ve motivasyonu kaybettirme adına
yapılanları görünce üzülüyorum.
‘Bu gençlerin yanına birkaç transfer yaparak onları Türk
Futbolu’na kazandıralım’ diyeceğinize başka havalar okuyorsunuz. İşte o gençler
teknik adamlarından nasıl oynanması gerektiğinin dersini alarak sahaya çıkıp
bizleri mutlu etmişlerdir.
Demeç verirken biraz daha dikkatli olmalıyız. Bu gençler
arasında Giresunspor’a ileride faydalar sağlayacak gençler görüyorum. Onlara
biraz tecrübe ve bu ligin havasını verebilirsek o zaman çok futbolcu
alımına da ihtiyaç duyulmaz.
İyi mücadele, kaybetmeme adına yapılanları takdir
ediyorum. Mustafa hocama ve ekibine bu galibiyetten dolayı da şükranlarımı
sunuyorum.
Bir maç oynayacaksın lakin o günün öğle vakti kongre
kararı alıyorsun. Bu sizce doğru bir şey mi? Yani ne söylesem boş. Bu
futbolcuların psikolojisini düşününce hayretler içinde kalıyorum. Kulaklarını
tıkamışlar duymamışlar ve maça çıkıp üç puan alarak şehre dönüyorlar.
İnanın çıkan borç tablosuna hayret bile etmedim. Bu
kadar borcun olacağını hep söyledim. Daha da gelecek borçların sinyalleri
de var dedim. Dinleyen kim? Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar.
Bakalım kimin alacağı çıkacak? Ne vermiş göreceğiz. Bugünü
dünden ayıramamış, rekabetin şartına uygun pozisyon alamamış, açıklığı denetimi
mali disiplini kabul etmemiş yöneticilerle bu durumlara kadar geldik.
Şimdi soruyorum herkes masum da gerçeklerin suçu ne? Yüzümüzde
çizgiler, saçımızda beyaz lekeler düşmüş olsa da Giresunspor’um bir senin
sevdan düşmez bu gönlümüzden. Esen kalın.