Hayat deniz gibidir. Kimsenin rüzgârına göre yelken açmayacaksın. Bir kulübü aldığında yıllardır o kulübün içinde olanlarla konuşup neler gerekiyorsa onu uygulamaya çalışacaksın. Her defasında dert yanmanın bir anlamı yok.

Sadece bu yönetim için söylemiyorum. Gelmiş- geçmiş her yönetim bazı dersler almış olsa idi belki de bu yazılarımız silik kalacaktı. Çok şeyler anlatmak istiyorum. Fakat anlatsan ne olacak?  Ne değişecek ki  anlayanın olmadığı zaman!

Çok yazdık çok söyledik. Hayatı akışına bırakalım dedik. Eleştirilerimizle bile çözüm bulamadık. Kısaca kendileri ekti, kendileri biçti. Yanlış kapıya girmiş anahtar gibiyiz, çevirdikçe kırılıyoruz.

Tüm bunlara rağmen yine de bir Giresunsporumuz var. O’na sahip çıkanlar dürüst davransın yeter. Benim tek sıkıntım dar bir kadro ve mali borç olduğu için canım yanıyor.

Her gün katlanarak giden bir borç trafiğinde ne kadar boğuşacağız. Onu düşünüyorum. Koskoca Giresunspor’u bu sıkıntılara sokanlar rahatsa biz de rahatız demektir.

Eğer bu zorlukları birlik beraberlik içinde aşabilirsek o zaman gerçek Giresunsporlu olduğumuzu kanıtlayabiliriz. Önemli olan sporseverlere güveni vermek. Gerisi teferruat. 




Paylaşmayı Unutma!