Sezon sonu itibarıyla bir değerlendirme yapacak olursak, Neden son maçlardaki basit hata ve tedirginliklere play off`a kalamadığımızı küçük ayrıntılarla yazmak istiyorum.

Ligin başında her şey iyi başlamış olabilir. Yeni hoca ve değişik bir taktik anlayışı ile gelinen 7 maçtaki periyot ve arkasından tekrar geriye dönüş ve Erkan Sözeri dönemi.

Bir dönem önceye bakarak teknik kadroda şunları görebiliyordum. Futbol oynadığı dönemlerdeki gibi heyecan ve maç kazanma stresi.

Yeniliklere açık umutlara yelken açan bir adam. Balıkesir’de yaşadıklarını unutturup yeniden Giresunspor’da kişiliğini ve hocalığını herkese kabul ettirmeye çalışan bir yapı diyebilirim.

Peki bunlara ne eklemek istersiniz diye sorarsak. Maddi imkansızlık. Kullanabileceğimiz nakit para sıkıntısı. Durum ortaya geldiğinde hiç de iç açıcı olmayan faktörlerle mücadele eden bir yönetimin işinin kolay olmayacağı görülüyordu.

Tabiki kadro; ortada sadece düşmeyelim yeter denilen bir tablo yaratılıp oh bu senede buradayız diyebilmeliydi. Hedef yok para yok sahip çıkan yok peki nasıl olacaktı bu iş?

Ben de bilmiyordum. Burada bir şeyleri gerçekleştirmek gerekiyordu. Zamanı iyi kullanıp, hırsın adaleti, nefretin sevgiyi yok edemediği bir ortamda kulüp ile taraftarın üstüne bir oluşum eklenmeliydi. O zaman özlenen güzelliklerin geri geleceği bir yapı oluşacaktı.

Bunu Yönetim taraftarlarla başardı. Kurumsallaşma sözde kalmış, sadece konuşulur olmuştu. Başkan ve yönetim bir an önce altyapıyı işlev hale getirmek için kurumlaşma teorileri ortaya atmaya başladı.

Bakan, Belediye Başkanı, milletvekilleri ve iş adamlarının katkılarıyla bir şeyler yoluna girmeye çalışılıyordu.. Bu arada takımda futbol adına iyi işler yapıyordu. Herkes memnundu. Sadece yönetim bu memnuniyeti paraya dökmeye hatta futbolcu alacaklarını ödemeye çalışarak biraz kahır mektupları yazıyordu.

Birileri ellerinden tutacaktı. Tuttu da. Gerçeklerin kazanacağı bir savaşta roller başkanın çabalarıyla rayına oturmaya başlamıştı. Fakat kadro bu idi. Bu kadroyu şahlandıranda buralara getirende bir teknik kadro idi.

Hata yaptılar mı evet. İyi yönettiler mi evet. Bazen onların söylemlerine kulak tıkayan futbolcular vardı ki kazaları mübarek olsun ki Hiç bir katkı yapmadan uzaklaştırıldılar.

Doğru olanda bu idi. Hâla olayın nereye gittiğini bilmiyorlardı. Sadece oynayalım paramız gelsin  önemli değil diyorlardı. Onlar artık Giresunspor’da olmamalıydı. Yönetim bir kaçına yol verdi.

Bu armanın yükünü taşıyamayanlar teşekkür edilerek gönderildi. Borca gelince artık eskisi gibi korkarak hareket edilmeyecek duruma geldi. Şimdi önümüzü görebileceğimiz, yol haritamızı çizebileceğimiz, desteğini hep verecek bir bakanımızda olunca bu  sezon bambaşka bir bahar havası yakalayacağız diye düşünüyorum.

Ben olağan kongre seçimlerinde bu yönetimin karşısına aday çıkacağını zannetmiyorum. Çıksa da bir şeyler fark etmeyecek. Mustafa Bozbağ içimden devam etmek geliyor diyor. Bence devam et. Çünkü bu işin sonunu getirmeden ayrılmak sana yakışmaz.

İyisiyle kötüsüyle bir sezonu daha başarılı bir şekilde atlattık. Bütçe 12 milyon TL açıklanacak, o zaman küçük hesaplara paydos. Büyük düşünüp  büyük konuşma zamanı geldi diyebilmeliyiz.

Esen kalın.




Paylaşmayı Unutma!