Giresunspor, sezonun ilk maçında konuk ettiği Menemenspor`a 2-0 yenilerek, sevenlerini üzdü.

Maçtan önce kulübün sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda ‘Bu Giresunspor şampiyon olacak. Menemenspor maçında da çıkacak üç beş tane atacak” havası oluşturuldu. Bu takım şampiyon olamaz demiyorum lakin Menemenspor gibi kendi ayarında olmayan bir takım karşısında puan alamamak çok üzücü.

Malumunuz, bölgemizde fındık hasat dönemi. Şehrimizde on binlerce gurbetçi var. Giresunlular da köylerinde. Ancak Giresunlu söz konusu Giresunspor ise bahçede fındığını da bırakır, armasının peşinden koşar.

Ben de bir süredir köydeyim. Giresunspor’un maçı olunca saat 16.00 gibi sepetimi ocağa asarak Çotanaklar’ı izlemek için yola koyuldum. Keşap Yolağzı’na indiğimde minibüslerle ellerindeki bayrakları sallayarak maça gidenleri görmek beni çok keyiflendirdi. O formalı insanların içinde bulunduğu minibüslerin biri yanımda durarak ‘Ali kardeş atla maça gidiyoruz’ deyince ben de onlara eşlik ederek Giresun Atatürk Stadı’na geldim.

Müsabaka boyunca maalesef dikine oynamayı bir türlü beceremedik. Her topu nedense hep sağa, sola oynamayı tercih ettik.

Her mağlubiyetten sonra fatura Muhammet Reis’e kesilir ancak bana göre Reis geçen seneden gayet iyi bir görüntü verdi. Savunmada Ahmet Kesim henüz tam olarak hazır olamadığının sinyallerini verirken, kaleci top tutmadan maçı bitirdi dersek yalan söylemiş olmayız. Aslında top tutmasını beklediğim birkaç pozisyon oldu lakin o yumruklamayı tercih etti.

Sol bek Muhammet Bayır çok çabuk bir oyuncu.   Bu takımın iki sağ beki de sakat. Futbolun içerisinde bunlar var lakin sağ bek olarak Ahmet İlhan’ın oynatılmasına anlam veremedim. Söyle ki elinde sol bek olarak Çağlar Birinci var, Orhan var. Bu iki oyuncudan birini savunmanın solunda görevlendirip, Muhammet Bayır’dan sağ bek olarak faydalanılabilirdik diye düşünüyorum. Osmanlıspor’un geçen sezon savunmanın sağında sıkıntı yaşadığında Muhammet’i o bölgede oynattığı maçlar olmuştu.

  Yani Ahmet İlhan’ın sağ bek değil de sağ ön olarak düşünseydik belki daha iyi olacaktı. Del Valle’ye ise çok fazla top gelmedi. Landel bildiğiniz gibi. Bal yapmayan arı. Hocası da o’na sadece 45 dakika dayanabildi.  Şampiyonluğa oynayan bir takımın orta sahası daha enerjik olmalıydı. Ya da şöyle diyelim biz yıllarca Dodo-Panos gibi iki klas oyuncu izlediğimizden yerine gelenlerin performansıyla bizi tatmin etmiyor.

Futbolda duran top çok önemli bir silah. O organizasyonların sonucun gol bulma şansınız çok yüksek. Bunu amatör maçlarda da Şampiyonlar Ligi’nde görüyoruz. Giresunspor’da ise görmek mümkün olmadı. Duran topları hiç direk kullanmadık. Atışları paslaşarak kullanmayı tercih ettik. Çapraz koşu yapan yok. Eğer duran topları paslaşarak kullanacaksak onun da ayrı bir taktiği olmalı.

Raul Rusescu’ya gelince. Beklentinin çok uzağında bir performans sergiledi. Yanılmıyorsam her iki yarıda da birer kez kaleyi yokladı. İlk yarının sonunda Rusescu -Özgürcan değişikliği olacağını sanıyordum ama olmadı. Bence şuan itibariyle en hazır forvet Özgür Can. Top alıyor, saklıyor, topa çıkıyor. Elinden geleni yapmaya çalışıyor.

Menemenspor kesinlikle Giresunspor’un ayarında bir takım değil ancak şu bir gerçek ki  Giresunspor ilk haftaki performansıyla da umut vermedi. Rakip Menemenspor değil de örneğin Hatayspor ya da Erzurumspor olsaydı üç-beş tane atar öyle giderdi.

Her iki takımın ilk 11’ine baktığımızda şu detay dikkatlerimizden kaçmadı. Giresunspor’da 30 yaş altında 3 oyuncu bulunurken (onlar da 29 yaşında), rakibin ise 30 yaş üstü sadece iki oyuncusu vardı sahada. 2001 doğumlu oyuncuya gözü kapalı formayı vermişler. Biz halen 94 doğumlu Oğuzhan’ı pişmesi için kiraya gönderiyoruz. Aman dikkat edin Oğuzhan’ı ve diğerlerini pişirmek isterken yakmayın.

Bu akşamki ortaya konulan oyun beni tatmin etmedi. Demek ki tecrübeyle olmuyor. Ayrıca takımın iyi olması önemli değil, iyi yönetilmesi de önemli. Tamam Erkan Hoca çok tecrübeli, futbolcular da öyle ama sayın Ali Eren ise çok acemi. Parayla saadet olmuyor. İnşallah yanılırım.




Paylaşmayı Unutma!