Sermayesi sıfır olan, zarar etmekten korkmaz. İnsan kendini hiçten ibaret görmeli ki kaybedecek bir şeyi olmasın. Yöneticiler sanki birileri var da o iş olmasın veya olsun da kişi olmasın davranışında gibi geliyor bana.

 Sporda boş konuşmak, fikir üretememek tehlikenin bir başka boyutudur. Bırakın sorumlular konuşsun. Çekilin kenara, bir susun bakalım ne diyecekler? Onun için her oyunun bir prensibi vardır. Bu da bize sporun ana felsefesinde yatan dengeleri sağlar.

Bazen birilerini övmeye kalkarız. Çünkü hizmet ettiğine, mücadele verdiğine inandığımız içindir ancak hemen ‘bir çıkar mı var ?’ diye sorulmaya başlarlar.  Sporda veya futboldan ne  çıkarımız olacak ki! Yıllardır bir kuruş dahi almadığımız futbola iyi niyetle çabalayıp, çok katkılarımız olmuştur.

 Radyo ve TV’de programlarımız, canlı maç anlatımlarımız, basın medya sorumlulukları yapan biriyim.  Çıkıp birileri de ‘O’na şunu yaptık’ diyemez.  Çünkü bu sevginin çıkarı olmaz.

 Ben yazdığımın sağlamasını çok iyi yaparım. İşin özünde kırıp dökmek gibi düşüncemde olmaz. Önemli olan kulübün şeffaf yönetilmesi için verilen mücadelenin bir miğferi  olmamdır. Bu işi çok iyi bilenlere sormak gerekmez mi? ‘Bu kadar bilginiz vardı da bu hale nasıl geldik. Neden bu haldeyiz’ diye sormak gerekmez mi?

 Hadi geçmiş yanlış da siz  bu yanlışları görmediniz mi Neden  ‘evet’ dediniz.  Ben bunların yarattığı ortamların haberciliğini tartışıyorum. Neden sorusuna cevap arıyorum. Verirsiniz, vermezsiniz o sizin bileceğin bir durum.

 Bu şehir, bu kulüp kalkınmak; başarılı ve mücadeleci olmak zorundadır. Herkesin  taşın altına elini koymasını istiyorsanız biraz cesaret gereklidir. Bunu söylemeye çalışıyorum. Anlayan anlar hepsi bu. Esen kalın.




Paylaşmayı Unutma!