Futbol öyle bir endüstriyel sektör ki hataya asla yer vermiyor. Her ne yaparsan yap, ayağını yorganına göre uzatmazsan sonucuna da katlanmak zorunda kalırsın.

Futbol öyle bir endüstriyel sektör ki hataya asla yer vermiyor. Her ne yaparsan yap, ayağını yorganına göre uzatmazsan sonucuna da katlanmak zorunda kalırsın.

Giresunspor'da bu işin içinde her türlü çıkmaz yolun sonuna gelmiş ki medet umanlara kucak açıp  hep onu hayali sukuta uğraşmışlardır.

Biri ‘ben şunu yaptım’ diğeri ‘ben o denilen arkadaşın maddi sıkıntıları ile uğraşıyorum’ diyerek sorunlardan kaçmanın yollarını arayarak kendilerini teselli etmeye çalışıyorlar.

Kime özeniliyor hâlâ anlamıyorum. Bu kulübe Başkan olmak, bu kulübe sahip olma anlamına gelmiyor. Başaramadın, borç batağına soktun, disiplini sağlayamadın, kulüp içindeki sıkıntıları aşamadın, çalışanların maaşlarını veremedin. Taraftarlar ve bu kulübe gönül verenlerle bağlarını koparttı isen hemen bu kulüpten yönetim olarak gerekeni yapmalısın. ‘Bırakmam, etmem’ demekle  haklı çıkamayacaksın.

Ha alacağın var. Bir kaç futbolcuyu sat da gerekeni yap. Kendi çalışanlarının sıkıntılarını aşamayan bir kişi nasıl bu maddi yükün altından kalkacak. Kulüpte çalışanların alacaklarını veremeyen nasıl bu yükün altından kalkacak.

Futbolcu borçlarını ödemeyen bir yönetim ve başkanı geçmiş  borçları bildiği halde hâlâ geçmişi kullanarak nasıl bu sıkıntıları çözecek? Tüm bu olumsuzlukları bir tarafa bırakıp tahtayı açtırıp işin içinden nasıl sıyrılacaksın?

En az 8-9 futbolcu almak zorunda olduğun bu ligde çok kaliteli futbolcuların maliyetlerini bilerek bu futbolcular bu sıkıntılı süreçte nasıl Giresunspor’a gelecekler.

Kısaca yol yakınken bırakıp en doğru olanı yap. Çünkü bu kulüp senin düşünce ve duygularıyla yöneltilemeyeceğini  görmüş oldu. Ne hayırlısı ise onu yap. Esen kalın. 




Paylaşmayı Unutma!