Giresunspor Nahid Yamak döneminde en başarısız dönemini
yaşıyor. Süper Ligden Birinci lige ve oradan da İkinci Lige düşen kulübümüzün
geleceğinden de endişe ediyorum.
Bu hayatta asla ödenmeyecek şeylerde var. Yenen
hak, girilen günah, alınan ah bunları kul unutabilir belki ama Allah unutmaz. Başkan
Yamak’ın sessiz kaldığı bu süreçte tarihi bir başarısızlık diye yorumladığım bu
zamanlarda nasıl bir strateji belirleyecek ki bu kulüpten elini
ayağını çekecek.
Bu süreç hem
futbolcuları, hem yönetim içindeki diğer yöneticileri kahrederken hâlâ orada
durmanın mantığını çözemiyorum. Geçmişi kurcalayarak kendini haklı göstermenin
bir anlam taşımadığını buradan sesleniyorum. Herkes yaptıkları ile anılır.
Geçmişte yapılanlar hesabını verecektir. Peki, sen bu kulübü neden bu hale
getirdiğinin hesabını nasıl vereceksin?
Geçmişin tüm olumsuzluklarını yazan konuşanların başında
ben gelirim. Çok iyi niyet olmayan söylemlerle karşılaştım. Kulübün kapısından
geçemeyenlerle kulübün mali yapısının çirkinliklerini aktardım, ‘yanlış
yapılıyor’ dedim. Kendini yazar sanan
bazı arkadaşlar kulübün bu durumlarını bile bile menfaat peşinde
koşmaktan bu algıyı anlamadılar. Eski de olsa yeni de olsa bu işi devam
ettirdiler. İşte Giresunspor’un konumunu buraya kadar getirdiler , tebrik
ediyorum.
Bir silgi gibi tükendim. Her yanlışları silmeye
çalıştım. Fakat mürekkeple yazdıkları için silemedim. Bu kişiler bize armağan
oldu. Silemedim kardeşim silemedim. Her tarafı ile başarısızlık saçan bir kulüp
Kocaelispor maçında bile profesyonel kulüpçülüğün yapmayacağı hataları yaptı.
Kısaca bir kulüp başkanı başarısızlıkta önce kendi
özeleştirisini yapmalıdır. Sayın Başkan bence ne zaman pişman olursun
bilemem ama yarın bıraktığını başkası tamamladığında diyebilirim. Esen kalın.